28 Haziran 2012 Perşembe

MİNİK "UĞUR BÖCEĞİM"İM 2. DOĞUM GÜNÜ

Hazırlıklar tez başlaya!! 40 pare top atışı yapıla!!
Çünküüüü, Kızım, Meleğim, Canparçam, Nefesim, Yaşam Pınar'ım, Herşeyim; 2 yaşına giriyor...
Günlerdir, hatta haftalardır program yapıyorum, hazırlıklar yapıyorum.. Neyin hazırlığı bu haftalardır derseniz... Bu aralar tütü eteğe merak saldım ve kızım uğur böceğini çok sevdiği için, uğur böceği konseptli tütü etek yapmaya başladım. Tabii kendime de, kızımla uyumlu bir kıyafet seçmem lazımdı.. Kendime tütü etek yapmadım ama.. açtım sandığı ne var ne yok diye bir bakmaya, kırmızı bir kumaş buldum ve onu da kendime dikmeye karar verdim..
Cimcime kızımdan fırsat buldukça dikiş, nakış, süsleme işlerini yaptım.. Artık meleğim tokasından, çorabına kadar tam bir "Uğur Böceği" oldu..
Veee.. doğum günümüz geldi çattı... Evimiz süslendi.. Yine kendi yaptığım "uğur böceği" kapı süsünü de kapımıza taktık..
Mamalarımız da çok güzeldi..
Kızımın bisikletleri çifter çifter geldi. İnşallah hep kısmetli olur meleğim :))
Nefis pastamız, tam istediğimiz gibiydi...
Son olarak kızıma yazdığım yazıyı paylaşmak istiyorum...
Tarih : 23.06.2010
Saat : 02:25
Allah bana bir "melek" gönderdi... O andan itibaren hayatım tamamen değişti.. Seni görüp, kucağıma aldığımda, kokunu içime çektiğimde ben de tüm günahlarımdan arındım sanki.. O minicik ellerin, minicik burnun, minicik ağzın.... Hayatımda gördüğüm en güzel, en mucizevi şeydin sen.. "ANNE" kelimesinin gerçek anlamını işte o an anladım. Sana iğne battığında benim canı...m yandı, sen ağladığında ben de ağladım.. Sen uyurken seni seyretmek, kokunu içime çekmek.. dünyada hiçbir şeye değişmem bu zevkleri.
Bana "canımmm annemm" diyip her sarıldığında, her öptüğünde, boynumu her koklamanda hala gözlerim doluyor.. Ben Allah'ın nasıl sevdiği bir kulmuşum ki, Allah seni bana vermiş bebeğim.. Sen hayatımda başıma gelen en güzel şeysin.. Canparçamsın, Nefesimsin, Dünyamsın, Hayatımın tek anlamısın, Yaşam "Pınarım"sın, Herşeyimsin... İyiki doğdun meleğim, iyiki benim kızımsın.. Allah, senin yolunu, şansını, bahtını hep açık etsin meleğim.. Seni çok seviyorum....

MİNİK "UĞUR BÖCEĞİM"İM 2. YAŞ G

31 Mayıs 2012 Perşembe

PATLICANLI BÖREK


Geçtiğimiz günlerde, çok sevgili arkadaşım, Sade Kahve Ece ve ailesi misafirimizdi. Çok sevdiklerini bildiğim patlıcanlı börek ve "Meyveli Yaz Tatlı" mı yaptım.

Malzemeler:

  • 1 kg. yufka (5 adet),
  • 3 adet orta boy patlıcan,
  • 2 adet biber,
  • 1 adet orta boy kuru soğan,
  • 2 adet domates,
  • 1 avuç pirinç,
  • tuz, karabiber

Patlıcanları minik minik küpler halinde doğruyoruz. Tuzla biraz ovalıyoruz ki,

acılığı gitsin. Soğan, biber biraz salça ve biraz domates rendesini kavuruyoruz. Suyunu çekene kadar pişiriyoruz. Altını kapatınca biraz pirinç ekliyoruz.

Yufkları, fırın tepsisi büyüklüğünde kesiyoruz. Tepsiyi yağlıyoruz. 2 tene tam parça yufkayı tepsinin atına yerleştiriyoruz. Parça olaları da yamalı olarak tepsiye iziyoruz. Ama her kat arasına yağ ve süt karışımını sürmeyi unutmuyoruz ki, böreğimiz kuru olmasın. Orta katına geldiğimizde, patlıcanlı iç malzemeyi koyuyoruz. Harcın üstüne 1 tane ve tepsinin en üstüne 2 tane tam parça yufkayı koyuyoruz. Böreğin üstüne yine sütle yağ karışımını koyuyoruz. Böreğimizi dilimliyoruz ve fırına veriyoruz.

Afiyet olsun..

27 Mayıs 2012 Pazar

MEYVELİ YAZ TATLISI





Yaz mevsimine yaklaştığımız şu günlerde artık ağır tatlılara da yavaş yavaş veda ediyorum. Yazın en çok meyve-sebze bolluğunu seviyorum. Meyve yemeyi pek sevmeyen, ancak tatlıya fazlaca düşkün biri olarak, bu tatlıyı pek severim. Üstelik hem hafif, hem de kalorisi de fazla değil..  Malzemeleri ve yapılışı da çok basit..

  • 1 paket petit beurre biskivü,
  • Meyve,
  • 1 paket jöle.

Borcama 1 ya da üstüste 2 sıra bisküvileri diziyoruz. Üstüne meyveleri yerleştiriyoruz. En üste de jöleyi tarifine göre hazırlayıp döküyoruz. Birkaç saat sonra yemeye hazır tatlımız.
Afiyet olsun...

26 Mayıs 2012 Cumartesi

ÇITIR ÇITIR NEFİSS KANDİL SİMİDİ






2 gün önce, üçayların ilk kandili olan Regaip Kandilini kutladık. O gün, önce kızımı parka götürünce, oradaki çocuklara dağıtmak için birşeyler alamyı düşündüm. Ancak, henüz İzmir'deki yağmurlar bitmediği için dışarıya çıkamadık.. Ben de evde birşeyler yapıp, en azından birkaç komşuma vereyim diye düşünürken, iyi olacak hastanın doktor ayağına gelirmiş misali, tesadüfen internette kandil simidinin tarfini buldum.. Hemen kolları sıvadım ve yaptım. İlk kez yapmama rağmen, riske girip tarifte biraz değişikliler yaptım. Ancak tadı ile ilgili geri bildirimler olumluydu. "Oleyyy" dedim içimden, başardım demek ki.. Ben hemen tadına bakamadım, zira iftarı beklemek zorundaydım :)

  • 4 - 4,5 bardak un,
  • 200 gram margarin,
  • 1/2 çay bardağı zeytinyağı (ben riviera kullandım, ağır olmasın diye),
  • 2 yumurta (birinin beyazı üstüne),
  • Kabartma tozu,
  • 1,5 yemek kaşığı toz şeker,
  • 1 tatlı kaşığı tuz,
  • 2 yemek kaşığı sirke
  • Susam, çörekotu
Unu havuz gibi açıp malzemelri koyuyoruz ve yoğuruyoruz. Ele yapışmayacak bir hamur olacak. Hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar kopartıp, parmak kalınlığında olacak şekilde yuvarlıyoruz. Sonra yuvarlak şeklini veriyoruz. Yumurta akına ve susam-çörekotu karışımına bulayıp fırına veriyoruz.
Afiyet olsun...




Hep düşünmüşümdür, "Uğur Böceği" neden uğurludur? Bir çoğumuzun böceklerden korkmasına rağmen neden onu görünce elimize alıp dilek tutma isteğimiz olur? Şirin görüntüsü müdür onu cazip kılan? Yoksa "uç uç telli böcek, annen sana terlik pabuç alacak" tekerlemesini söylerken, gerçekten ayakkabı, hediye beklentimiz mi, onu tutma isteğimiz?

Aslında uğur böceğinin uğuruna inanan tek toplum biz değilmişiz. Mesela, Orta Avrupa’da eline uğur böceği konan kızın evleneceği, Kuzey Avrupa’da ki bazı ülkelerde ise üzerine uğur böceği konan kişinin dileklerinin gerçekleştireceği inancı aynı bizde ki gibiymiş…




Böceğin uğuruyla ilgili şöyle bir rivayet var.Zamanın birinde bahçeleri zararlı böcekler istila etmiş.İnsanlar çaresizlik içinde zararlılarla nasıl mücadele edeceğini bilemezken uğur böcekleri ortaya çıkıvermiş.Bitkilere musallat olan ne kadar zararlı varsa hepsini yiyerek yok etmişler.İnsanlık o günden sonra bu böceği uğurlu kabul etmiş…

Uğur böcekleri birçok tarım ürününe zarar veren yaprakbitlerini yiyerek beslendiği ve yaşamları boyunca yaklaşık 5000 yaprakbiti yediğini söylüyor kaynaklar.

Rivayet doğru olsun olmasın insanlığa bu kadar faydası olan bir böcek zaten uğurlu sayılmaz mı? =))